Kadınım ben.
Dişimle, tırnağımla, etimle, saçımla, kahkahalarımla, bedenimle, ruhumla kadınım. Ne eksik eteğim, ne elimin hamuru var. Erkek gibi kadın olmak da istemiyorum hükümet gibi kadın olmak da. İnsan olduğumu, birey olduğumu kabul edene kadar da susmak niyetinde de değilim. Uzun zaman oldu köşe yazmayalı, şimdi konuşmazsa kalemin ne zaman.?
Kadınım ben.
Doğduğum günden beri ‘’buradayım’’ demek zorunda bırakıldım. Oturmama, kalkmama, kimle arkadaş olacağıma kadar hep toplum karar verdi. Kız arkadaş, erkek arkadaş ayrımıyla yaşatıldım. Ateşle barut gibi saçma sapan teorilere maruz bırakıldım. Özgürlüğüm olmadı hiç benim. Ailenin namusu bendim. Omuzuma yüklenen sorumlulukların altında ezildim, ağır geldi ama taşıdım. Sesimi hiç yükseltemedim örneğin, kahkahalar atmam yasaktı. Sokağa çıkarken, yolda yürürken, giyinirken, otururken, okurken; her yerde, her alanda gizli bir mukaveleye imza attım da yaşadım. Benden ne istendiyse yaptım..
Peki, ben bunca ağırlığın altında yaşamaya çalışırken, neden çocuk yaşta zorla evlendirildim. Neden bir kez olsun hayır deme hakkım varken öldürüldüm. Saçımı eline dolayan adam tarafından sokaklarda dövüldüm. Neden ailenin bütün erkekleri, baba, abi, koca, dayı, amca o bitmez tükenmez öfkeleriyle şiddet gösterdi bana, hak gördü kendinde neden. .’’Aslan oğlum, paşam’’ denilirken erkek kardeşime ben neden yok sayıldım.
Parayla sattınız beni de, başlık parası dediniz adına. Çıkar ilişkileriniz için mal kadar vermediniz de, adına berdel dediniz. Canınız öyle istedi diye bir başka kadını aldınız da, adına kuma dediniz. Eve kapansın istediniz de, adına dul dediniz.
Ne siyasette olmamızı istediniz, ne iş hayatında, ne sosyal yaşamda.. İşinize geldiğinde vitrin yaptınız kadını, gelmediğinde mobbing uyguladınız. Ya fiziksel tacize maruz kaldık, ya psikolojik şiddete. ‘’Kadınlar başımızın tacı’’ dediniz gözümüzün içine baka baka ayaklarınızın altında ezdiniz. Tecavüze uğradık, suçlanan biz olduk, adına teşhirci dediniz.
Kadınım ben.
Emekçiyim.
Her kadın emekçidir. Ataerkil bir toplumun, öğretilmiş cinsiyet eşitsizliğinin savaşçılarıyız biz. Ayrışmayı, cinsiyete göre kalıp yargıları reddeden, bize biçilen rol ve sorumluluklara isyan eden, her şeyden öte birey olmayı hak eden insanlarız.
İnsanız biz.