Genelde Fas deyince akla ilk Casablanka, Rabat ve Marrakech gelir. Oysa ki bu şehirler Fas’da keşfedilmesi gereken sonsuz gizemden sadece bir kaçı. Gerçek Fas dağların ötesinde, çöllerin ortasında.
Biz de Fas gezimizi bu gizemleri keşfetmek için planladık. Polonya’lı arkadaşlarım Dorota, Agnieszka ve Lukasz ile Berlin hava limanında buluştuk. Rynair’ın Marrakech uçağıyla geldik bu filim setine. Filim seti diyorum çünkü resimlerden de anlaşılacağı gibi Fas’ın doğusu Hollywood filim stüdyoları gibi. Gezimiz 10 günlüktü 2 gün Marrakech, 3 gün Sidi İfni ve 5 günde de yollar, Fas dağlarının eteklerine, gerçek Kuzey Afrika’ya gizemli bir yolculuk. Sizlerle bu 5 günü paylaşmak istiyorum. Yani gerçek Fas’ı, zamanın akmadığı 150 yıl önce ki resimlerden hala hiç bir farkı olmayan Fas’ı.
Marrakech’den kiraladığımız arabayla Ouarzazate bölgesini ve çevresini arşınlamaya kafayı koymuştuk. Bölge çok ilginç coğrafi yapılara sahip. Yolar çölün ortasında uzanan vadilere paralel gidiyor. Neredeyse her beş km’de bir köy ve onu çevreleyen toprak surlarla karşılaşılıyor. İnanılmaz bir görsel zenginlik. Zaten bölgede bu kadar çok köy olmasının sebebi, vadilerde ki tek gelir kaynağı olan hurma ve argan meyveleri.
Faslılar çok misafirperver bir kültüre sahip. Resim çekinmeyi ne kadar çok sevmeseler de sizinle bir fincan çayı ya da yemeklerini paylaşmaktan çekinmeyecekler. Fakat ticaret konusunda dikkatli olmalısınız, o zaman biraz vahşileşebiliyorlar. Şahsi izlenimim size satacakları bir şey olmadığını ya da sizden alacakları bir şey olmadığını anladıkları zaman, gerçek pozitif karakterlerini ortaya çıkıyor olmaları.
5 Gün boyunca neredeyse hiç internet kullanmadık. Aslında gerekte yok ((zaten çekmiyor)). Çünkü her şey tesadüf üstüne kurulu. Sorduğunuz da muhakkak biri sizi ya dayısına ya da amcasına yönlendiriyor. Yani sorun yok. Ama “şimdi” kelimesi bazen 1 saatlik zaman dilimine denk gelebiliyor. Otel ve yeme içme konusunda her zaman birileri bize yardımcı oldu. Gece ikiye kadar beklesek bile kalacak bir yer muhakkak bulduk. Buna rağmen gerçekten güvenli bir bölge. Zaten ülke geneli Afrika kıtasının en güvenli ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Yine de güven konusunda tedbiri elden bırakmamak lazım. Çünkü zaman, adres ve yön duyguları gerçekten iyi değil. Elimizde güncel bir yol haritası vardı. Harita da bir otoban gözüküyordu. ((Öncesinde; bu tür ülkelerde hem haritalara, hem de yolu tarif edenlere güven olmayacağını söylemeliyim. Zira 50 km dağ yolundan gittikten sonra otobana çıkacağımızı düşünmek resmen bir komediydi.)) Ama otobanın 2020’ler de ya da 2030’lu yılarda asfaltlanacağından nedense kimsenin haberi yoktu. Zaten tek haritamızda Sidi ifni’de bir dakikalık dalgınlığım sonucu, Simbat filminden fırlamış küçük dilenci bir çocuk tarafından ters düz edildi.
Bölgenin köklü bir tarihi var. Nedendir bilinmez Osmanlı, Fas Dağları’nı geçip bu bölgelere pek gelmemiş. Bu yüzden de bölge, batılıların asılsız anti-Türk söylemlerine çok maruz kalmamış. Bunun neticesinde de Türkiye’den gidenlere karşı sevginin yanında saygıyı da hissediyorsunuz. Nereden geldiğinizi öğrendiklerinde size iki misli sıcaklık besliyorlar.
Yollar, insanlar, manzaralar anlatılırda tatlar anlatılmaz mı? Ouarzazate Bölgesine geldiğinizde almadan dönmeyin diyeceğim iki yerel ürün var. Köy kooperatiflerinden alabileceğiniz argan yağı ve tajin adını verdikleri pişirme kapları. Özellikle kalabalık köylerin girişinde tajin yahnisi yapan birçok nokta var. Bu yahnileri argan yağında pişiriyorlar. Pazarlık yapıp muhakkak bir tanesinin tadına bakılmalı, üstüne de iki metre yukardan bardağa dökülen bol şekerli, köpüklü nane çayı.
5 günlük yolculuk boyunca arabayı nerede durdurursak durduralım, nerden çıkıp geldiği belirsiz insanlar gerçekten dönüş yolunda eğlencemiz oldu. Sanki kara bir lanet gibiydi, çölün orta yerinde dursak bile bir iki saniye sonra birisi belirip, bize bir şeyler satmaya, anlatmaya çalışıyordu. Gerçekten de çöl bedevileri ilginç insanlar. Bu adamlar büyük ihtimalle deve çobanlarıydı. Çünkü çöl boyunca neredeyse her yerde deve gördük. Buda onların nasıl bir parmak şıklatma hızında belirebildiklerini anlatıyor sanırım.
Gizemli Ouarzazate bölgesi elbette 5 günde gezilmez. Ama iliklerinize kadar büyüleneceğiniz ve tekrar minik bir kaçış planı yapacağınız kesin.
Fotoğraflar ve yazı: Burak Sağırkaya
Mail: burak.sagirkaya@gmail.com