Bazen çevremde bu kadar düzgün adamlar var diye kendimle gurur duyuyorum.
İşte onlardan birisi kıymetli dostum baba yadigârı Engin Ayengin.
Engin, Almanya’da yaşamış, yetişmiş ve eğitim almış bir adam.
Kendine göre ilkeleri, doğruları olan birisi.
Onun için en önemli şey Atatürk ve Türk Milliyetçiliği.
Ekip ve dava adamı olması.
Başladığı bir işi sonuna kadar her şeye rağmen yapması.
Yaklaşık 12 yıldır tanırım.
Gözü kapalı yanında yürüyeceğim adamlardan birisi.
Babası Halil Ayengin’de Engin gibi önce Atatürk sonra Türk Milliyetçiliği ve CHP.
Engin siyasi hayatına başka bir partide başladı.
MHP’de Merkez İlçe yönetiminde bulundu.
Milletvekili ve Belediye Başkan aday adayı oldu.
Teşkilat, parti, birlikte çalışmak ve partiye küsmemeyi öğrendi.
Bazı yanlışlara rağmen sonuna kadar belki genel başkanımın bir bildiği vardır diyerek direndi.
Ancak yok artık diyerek MHP’den istifa ederek CHP’ye katıldı.
CHP zordur.
Başka bir partiden geleni kolay kolay kabullenmez.
Sahiplenmez ve hatta dışlar yok sayar.
Engin için yapılan partiye katılım töreninde 50 civarında partili vardı.
Sanki uzun yıllar onu bekliyorlarmış da karşılamaya gelmişler.
Kolayca bağrına basıp sahiplendiler.
Engin’de “Yıllar sonra baba ocağına döndüm” diyerek yuvaya döndüğünü anımsattı.
Sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından CHP rozeti takıldı.
Herkesin bildiği gibi CHP’de gruplaşmalar, küskünler, taraflar var.
Engin ilk günden itibaren birlik ve beraberlik mesajları vererek CHP içindeki bu çekişmeye son vermek için mücadele verdi.
Sonra ben Milletvekili aday adayı oluyorum dedi.
Yolun açık olsun dostum dedik ve çalışmalara başladı.
STK’larla başladı, partili üyeler, ilçe başkanlıkları gitmedik yer bırakmadı.
Sanki 1. Sıra garanti gibi en çok çalışanlardan birisi oldu.
Üstelik CHP’ye katılalı daha 5-6 ay olmuş birine göre sanki 40 yıllık partili gibi.
Kurdu ekibini her gün birkaç ilçe ve beldede dolaştı.
Partisinin fikirlerini, hedeflerini anlattı.
Sonra aday listeleri açıklandı.
Engin birçok kesim tarafından ilk 3 içinde beklenen bir isimdi.
Ancak listede olmadı.
Kemal Demirkırkan gibi.
Yalçın Görgöz gibi.
Hatice Gök gibi.
Engin’de aday listesinde olmadı.
Bu durumda ne olması lazım?
Klasik CHP’liler gibi küsüp bir kenara çekilmesi bir sonraki seçime kadar ortalıktan kaybolması lazım.
Hatta ilk sıradaki aday seçilmesin diye kara propaganda yapması lazım.
O kadar çalışmaya rağmen bu yapılan reva mı?
Değil elbette.
Ama Engin öyle yapmadı.
Listede olmamasına rağmen sanki liste başıymış gibi.
“Başlıyoruz” diye bir fotoğraf paylaştı.
Sonrada Milletvekili Burcu Köksal ve İl Başkanı ve yönetimiyle Ankara’ya giderek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte fotoğrafları yayınlandı.
Listeye bir kez daha baktım.
Engin varda ben mi göremiyorum diye, ama yok.
Sonra dedim ki sen nasıl bir adamsın ya.
40 yıllık CHP’liler ortada yok 5-6 ay önce CHP’ye katılmış adam “Başlıyoruz” diyerek seçim çalışmalarına, Burcu Köksal’a ve daha önemlisi CHP’ye hizmet etmek için kendi ekibiyle birlikte çalışmaya hiç ara vermeden devam ediyor.
CHP’de çooook uzun yıllardır hiç görmeye alışık olmadığımız bir durum.
Umarım Engin’in bu duruşu, davranışı, örgüt ve parti çalışması CHP’lilere örnek olur.
Ben varsam eyvallah yoksam boş ver ne olursa olsun kıskançlığından kurtulur.
Umarım CHP’de Engin gibi adamlar ve kadınlar çoğalır.
Birlikte kazanacağız diyenler listede kendisi olmayınca ortalıktan kayboldu.
İşte benim tanıdığım Engin Ayengin böyle nerede olursa oraya değer katan bir adam.
Tebrikler sana Engin Ayengin.
Umarım senin bu davranışın birilerine örnek olur.
Umarım bazıları parti, üyelik ve delegelik nedir anlarlar.
Yolun açık olsun.