Ekim ayının kapak kızı Seda Gülbenli Cafelife için objektif karşısına geçti. 18 yaşındaki genç model geçen yıl Miss&Mr Model Of Turkey yarışmasına katılarak profesyonel olarak modellik ve mankenlik yapmaya başladı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Seda Gülbenli dizi ve sinema sektöründe başarılı bir oyuncu olmak istiyor. Gösterişsiz masum bir güzelliği bulunan Gülbenli şimdiden birçok firmanın çekimlerinde yer almaya başladı.
Evet, Seda, bize biraz kendinden bahseder misin?
Öncelikle merhaba. 18 yaşındayım, Manisa Akhisarlıyım. İzmir Dokuz Eylül üniversitesi işletme bölümü öğrencisiyim. Ortaokuldan bu yana okul takımlarında voleybol oynuyorum spor yapmayı çok seviyorum ve transfer tekliflerine açığım. Çok iyi bir müzik kulağım var ve iyi derecede keman çalıyorum. Bir gün büyük bir orkestra ile solo keman konseri vermeyi çok istiyorum. Bir de hayvanları seviyorum ama benim favorim köpekler. İnsanlık tarihi kadar eski olan insanla köpek arasındaki inanılmaz dostluk bağına hayranım. Okulum bittikten sonra mutlaka bir köpek sahibi olmak istiyorum.
Miss&Mr Model Of Turkey 2016 yarışmasında yer aldın Nasıl başvurdun, seni kim yönlendirdi?
Bizim ailenin kızları güzel ve uzun boyludur. Çocukluğumdan beri özellikle lisede birçok arkadaşım kızım manken gibisin, sen onlardan daha güzelsin, niye güzellik yarışmasına, model yarışmalarına katılmıyorsun diye öneride bulunuyorlardı. Önceleri istemiyordum ama bu baskılar artınca bende neden olmasın ki diye düşünmeye başladım. Ama yinede cesaret edemiyordum. Çünkü düşünsenize Türkiye’nin her yerinden binlerce kız başvuruyor. O binlerce kız içinden 50 kişi arasına gireceksiniz ki bir şansınız olsun. Sonra o 50 kişi içinden de bir eleme oluyor ve finale 16 kız kalıyor. Bana çok zor gibi geliyordu. Başka bir yarışmaya katılan kuzenim Derya Çalışkan yönlendirdi ve onun katkısıyla başvurdum.
Yarışma kampında neler yaşadın, sana neler kazandırdı orada olmak?
Kamp süreci çok zevkli ve güzeldi ama bir o kadar da yorucuydu diyebilirim. Yarışma bize en çok ekip çalışması ruhunu aşıladı. Çok kısa bir sürede yoğun bir çalışma temposu içindeydik. Bu yarışma bize hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü kadar kolay olmadığını ve disiplinli bir çalışmanın olması gerektiğini öğretti. O kısacık kamp döneminde düzenli yatıp kalkmayı, birlikte kurallar ve düzen içinde yaşamayı, egolarımızı dışarıda bırakım hepimizin sıradan yarışmacılar olduğumuzu, küçücük bir hatanın kariyerimizi değiştireceğini öğrendik. İnanın orada öğrendiklerimi asla bir okulda öğrenemezsiniz. Keşke her kız böyle bir deneyim yaşasa. Ya yemek yemeyi bile, düzgün konuşmayı, nasıl oturup, nasıl yürüneceğini yeniden öğrendim. İnanılmaz bir deneyimdi.
Bu tür yarışmalar genç bir kıza ne kazandırıyor, bir pişmanlığın oldu mu?
Özgüven ve özveri anlamında çok şey kazandırıyor. Kendinize güvenmenizi ve önemli olduğunuzu, tecrübe, disiplin ve çalışmanın önemini öğretiyor. Bir pişmanlık yaşadım mı sorusuna gelince asla yaşamadım. Aksine güzel tecrübe edindim ve hayata bakış açım değişti. Bir ajansa bağlı modellik yapıyorum. Aynı zamanda eğitimime devam ediyorum. Herkesin böyle bir tecrübe yaşamasını isterim.
Yarışmadan sonra bir taraftan okul hayatın devam ediyor diğer taraftan oyunculuk, modellik gibi işlere gidiyor musun?
Benim için en önemli şen önce Eğitim hayatım. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümünü aksatmadan bitirmek istiyorum. Okul ve ders durumuma göre ajansım bana bazı işler ayarlıyor modellik ve katalog çekimlerine gidiyorum. Oyunculuk eğitimi almayı çok istiyorum ve dizi ve sinema sektöründe ilerlemek istiyorum ama önce eğitim.
Derya Çalışkan kuzenin o’da Elidor Güzellik yarışmasında yer aldı. Aynı aileden iki güzel kız çıkmasını neye bağlıyorsun?
Bizim ailede bir şeyler var. Bizden önceki kuşaklarda çok güzellerdi. Bunun asıl nedeni biz Yugoslavya göçmeniyiz. O yüzden bizde tüm kadınlar güzel ve uzun boyludur. Atalarım yaklaşık 100 yıl önce Türkiye’ye göçmüşler. O nedenle bizim kızlarımız güzeldir. İnanın daha en az 5 tane kız yarışmalara katılacak bizden küçükler var. Onları da yarışmalarda görürseniz şaşırmayın.
Sen Derya’nın izinden gittin sizden sonraki kuşaklarda sizi takip edecek?
En büyük destekçilerimden biri Derya olduğu için onun katkısı tabi ki de oldu. Onun gibi bir kuzenim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Kuzenden ziyade ablam diyebilirim. İyi günde kötü günde her zaman yanımda olduğu için ona çok teşekkür ediyorum. Evet bizden sonra bizim izimizden gidecek bir çok kuzen var geride. Cafelife ekibine teşekkür ediyorum beni Ekim sayısının kapak kızı yaptığı için.