Nerede dans eden birinin kokusu gelse gözlerime,
Anadolu’nun Közleri gelir aklıma..
Sonra kahve içerken yaptığımız sohbet gelir aklıma,
Hayata, dansa, insana, umuda, başarıya dair ne varsa…
Sonra umutla bakarım geleceğe…
Dansın araladığı kapıdan geçerek, başarıya ulaşmış örnek bir kadın Prof. Deniz Taşçı
Deniz Taşcı kim desem, ne anlatırdınız?
Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi endüstri mühendisliği bölümünden mezun oldum. Yönetim Organizasyon alanında profesör ünvanını aldım. Dekan yardımcılığı, bölüm başkanlığı,stratejik araştırmalar merkezi müdürlüğü, kalite komisyonu üyeliği, iletişim tasarımı ve yönetimi bölüm başkanlığı görevlerinde bulundum. Halen iletişim bilimleri fakültesi öğretim üyeliği ve halkbilim araştırmaları merkezi müdürlüğü yapmaktayım.
Asıl uzmanlık alanım yönetim organizasyon, kalite yönetim sistemleri ve insan kaynakları yönetimi. İlgi alanım ise halk dansları, müzik, sinema, otantik kostümler diyebilirim.
Bu merkezin ilk dansçıları arasında yer alıyorsunuz. Bir zamanlar burada dansçı olarak bulunurken şu anda bu merkezin yöneticisisiniz. Böyle bir şey hiç aklınıza gelir miydi? Bu süreç nasıl gerçekleşti?
Üniversite öğrencisi olduğum dönemde aynı zamanda Halkbilim ve Araştırmaları Merkezinde dansçı olarak görev yapıyordum. Orijini öğretmen ve kültürel göstergeler, gelenekler konusundaki kıymetlerin farkında olan bir ailenin çocuğuyum.
Ben dansçı olarak merkeze başladığımda bu meseleye hazır bulunuşluk düzeyim yüksekti; ayrıca karşılaştığım ortam bu durumu geliştirmek için çok uygun bir ortamdı.
Okuduğum bölüm kadar bu merkezden de farklı kazanımlarım olduğunu düşünüyorum. Bu durumun benim yetişmemde çok önemli bir rolü olduğunu zannediyorum. Buraya yıllar sonra yönetici olarak atanmış olmam, çok gururlandırıcı bir durum. Bir zamanlar dansçı olarak bulunduğum bu merkeze, şu anda yöneticisi olarak çalışma arkadaşlarımla birlikte hizmet ederek topluma olan borcumu biraz olsun ödemiş olduğumu düşünüyorum.
Halkbilim Araştırmaları Merkezinde gençlerle, müzikle ve dansla iç içe olmanın sizin yaşamınıza etkileri nelerdir?
Halkbilim Araştırmaları Merkezinin kurulduğu günden bu yana sahip olduğu vizyona yani değişmekte olan halk kültürünü derleme, tanıtma, yaşatma ve genç kuşaklara aktarmanın gerekliliğine olan inancım çok daha fazla arttı diyebilirim.
Merkez olarak alana bakış açımızın temelini değişen yaşam koşulları ve kültürel yapıya uygun olarak yenilikçilik ve farklılıklara açıklık oluşturmaktadır. Merkez olarak yaptığımız işin temeli kültürel mirasımızı korumak ve yaşatmak amacıyla geleneksel müzik ve danslarımızı yeniden yorumlamak, icra etmek ve genç kuşaklara aktarmaktır. Bu bağlamda halkbilimde gençlerle birlikte olmak ve onların bu engin kültürel mirasa sahip çıktığını görmek gelecek için beni çok umutlandırıyor ve mutlu ediyor.
Merkezin içinde hangi birim ve topluluklar bulunmaktadır?
Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Halk Dansları Birimi ve
Türk Halk Müziği Topluluğu (Öğrenci)
Türk Halk Müziği Personel Korosu
Vurmalı Çalgılar Topluluğu
Anadolu’nun Közleri Halk Dansları Topluluğu
Türk Dünyası Müzik Topluluğudur.
Tüm topluluklar Halkbilim Araştırmaları Merkezinin profesyonel müzisyenleriyle çalışmalarını sürdürmekte ve performanslarını izleyiciyle paylaşmaktadır. Ayrıca merkezde çok ustaca aslına uygun bir şekilde hazırlanmış ve biriktirilmiş kostümler bulunmaktadır. Merkezin bağış ya da satın alma yoluyla giysi koleksiyonuna kattığı tüm kostümler türlerinin en özgün ve zengin örneklerini oluşturmaktadır.
Sizin eklemekistediğiniz var mı?
Merkezimiz öğrencilerimize ve katılımcılarımıza çağdaş dünyanın gerçeklerinden kopmadan kendi kültür kökenleriyle tanışma fırsatı vermektedir. Buraya yolu düşen herkes hem kültürel değerlerimizi izleyip öğrenmekte ve hem de kültürün yorumlanıp tanıtılmasında görev almaktadır.
Ben kültürel olarak sahip olduğumuz bu büyük mirasın farkında olan herkese çok saygı duyuyorum ve bu olguya katkıda bulunmanın kişisel olarak topluma karşı bir borcum olduğunu düşünüyorum.
Halkbilim Araştırmaları merkezine uğrayan, yolu buradan geçen herkese tüm çalışma arkadaşlarıma, bu konuya ve merkeze önem veren, kaynak ayıran geçmişte ve şu anda görev yapan Anadolu Üniversitesinin tüm yöneticilerine teşekkür ediyorum.
“Ayrıca size ve derginize bizim etkinliklerimizi izlediğiniz, tanıttığınız ve bize kendimizi anlatma olanağı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.”diyor bütün nezaketi ve konukseverliğiyle Deniz Hanım.
Ve ağzımda kahvenin, ruhumda sohbetin tadı ayrılıyorum yanından…
