Afyon’un ünlü ailelerinden Nakliyeci İş Adamı Ekrem ve Zahide Hancıoğlu’nun kızı Hayriye Hancıoğlu ile Nilüfer ve Mustafa Erdoğan’ın oğlu Ömer Mahmut Erdoğan Oruçoğlu otelde yapılan muhteşem düğün ile dünya evine girdiler.
Her ikisi de avukat olan Hayriye Hancıoğlu ile Ömer Mahmut Erdoğan’ın kına gecesi ve düğünde avukat arkadaşları yalnız bırakmadı. Romantik komedi filmlerini aratmayan bir organizasyonla evlenen genç çiftin hikayesini sizler için yazdık.
Düğün ve kına gecesi Oruçoğlu otelde yapıldı. Hayriye Hancıoğlu ve Ömer Mahmut Erdoğan’ın Nikah şahitliklerini Avukat İlhan Nakilcioğlu, Levent Alpata, Doktor Alparslan Karakaş ve Firdevs Turgay yaptı. Genç çiftin yolu Afyon adliyesinde kesişti. Adliye koridorlarında başlayan karşılaşma arkadaş sohbetlerinde tanışmaya dönüştü.
Üf kıza bak
İlk karşılaşma geçen yıl oldu. Yine sıcak bir yaz günüydü. Duruşmaya giden Ömer, karşısından gelen kızı görür görmez çarpılmıştı. “Üf be kıza bak ya” ama kalbinden geçen sözler bir anda ağzından çıkınca kız duydu. Şöyle bir yan gözle bakıp, “terbiyesiz” dedi. Ömer çok utanmıştı. Eli ayağına karıştı aslında hiç öyle birine laf atacak biri değildi. Ama bu kız başkaydı. İlk görüşte etkilenmişti. Ama kimdi bu kız?
Aradan birkaç gün geçti. Avukat Hayriye meslektaşları İpek Yılmaz, ve Esra Yılmaz ile baro salonunda otururken kendine laf atan avukat birkaç arkadaşıyla gelip başka bir yere oturdular. Avukat Hayriye, onların olduğu masayı işaret ederek kim bu diye sordu. İsmi Ömer Mahmut iyi bir arkadaşımız, hayırdır dediler. Avukat Hayriye, “Hiçbir kaç gün önce bana laf attı. Ama avukat olduğumu bilmiyor galiba” dedi.
İyi çocuktur ama?
Avukat İpek Yılmaz ve Esra Yılmaz, “İyi çocuktur yapmaz öyle şeyler. Kibar ve efendi biridir hayret doğru. Ama kızım sende laf atılmayacak değilsin ki. Vallahi biz erkek olsan bizde sana laf atardık” dedikten sonra hep birlikte gülmeye başladılar. İşte o anda Ömer Mahmut ve arkadaşları da o tarafa doğru döndüler. Bizim genç avukatın başından aşağı kaynar sular döküldü bir anda kıpkırmızı kesildi. Arkadaşlar hayırdır neyin var? Dediler.
Karşı masada oturan kız avukat mı? Diye sordu “evet” cevabını alınca neredeyse masanın altına girecekti. Arkadaşları ne oldu diye bir kez daha sordular. Ya ben birkaç gün önce hiç yapmadığım bir şey yaptım farkında olmadan o kıza laf attım. Çok utanıyorum dedi. Arkadaşları Hayriye böyle şeyleri dert etmez. İstersen bir kahve ısmarlayıp onların masasına gidelim dediler.
Hem küstah hem romantik
Ömer Mahmut Erdoğan bu teklifi kabul etmedi. Aradan yine birkaç gün geçtikten sonra bizim ikili yine karşılaştılar. Pişmanlık ve heyecanla kızın yanına yaklaşan genç avukat, ben sizden özür dilemek istiyorum dedi. Kız pek umursamaz bir şekilde ‘niye’ diye sordu. Genç adam geçen bir an kendimi kaybettim. Ama bu benim suçum değil dedi. Kız biraz kızmaya başladı, ‘Peki o zaman kimin suçu?’ tüm cesaretini toplayan genç adam, ‘Elbette sizin suçunuz. Aklımı başımdan aldınız, benim gibi birine bile öyle sözler söylettiniz’ dedi. Kızın yüzü biraz asıldı. Kızmıştı, karşılık bile vermeden oradan uzaklaştı. Genç adam işi düzeltelim derken daha da batırmıştı galiba.
Kız hızlı adımlarla giderken biraz gülümsedi. ‘Hem küstah hem romantik, şeytan tüyü var bunda galiba’ dedi. Çaktırmadan arkasına baktı. Bizim genç adam oracıkta kalmış ve kızın arkasından bakıyordu. Sonraki günlerde Hayriye Hancıoğlu neredeyse bizim genç avukatta onun bulunduğu masaya geliyordu. Masada bulunanlara bir şey sorma bahanesiyle oturup kalıyordu. Elbette bu durumun nedeni anlaşılmaya başlandı. ‘Kızım bu çocuk senin peşinde ben sana söyleyeyim’ denilmeye başlandı.
Kolejli kızlar gibi
Gel zaman git zaman bizim gençlerin gergin başlayan tanışması artık yerini güzel güzel sohbetlere bırakmıştı. Tez zamanda da aşk bacayı sardı ve evlenme teklifi yapıldı. Elbette bu sıra dışı tanışmanın düğünü sıradan olmazdı. Yine genç avukatlar devreye girdiler kına gecesinde kızlar kolejli kızlar gibi bir birinin aynı olan ve pembe ve mor renkli kıyafetleri ile çok ilginç görünüyorlardı. Otel bahçesinde gelinin ayakkabısının altına tüm bekar avkuat kızların ismi yazıldı. Herkes aman benim ismim atlanmasın diye dikkatle izliyorlardı.
Elbette damat tarafı boş durmuyor. Onlarda penguen gibi neredeyse tek tip giyinerek damadın yanında duruyorlardı. Hepsi şık ve yakışıklı. Hatta gelin hanımı ortalarına alıp maça çıkmaya hazırlanan takımın ilk on biri gibi fotoğraf çektirmeleri dikkat çekti. Ama asıl fotoğraf ise bir tarafta kızlar bir tarafta erkekler ortada gelin olan fotoğraftı. Tıpkı ip çekme oyunu oynar gibi. Gelin hanımı kızalar vermek istemiyor. Erkekler ise biz sizin elinizden zorla alırız dercesine bir çaba içindelerdi. Bu fotoğrafları görenler her halde yine bir “romantik komedi” filmi çekiliyor sandı.
Avukatlar dans topluluğu
Oruçoğlu otelde yapılan kına gecesi 23 Temmuz 2015’de yapılırken düğün ise 25 Temmuz 2015 tarihinde yine Oruçoğlu otelde yapıldı. Düğün boyunca Hayriye Hancıoğlu’nu yakın arkadaşları ve meslektaşları Avukat İpek Yılmaz, Esra Yılmaz, Feride Öztürk, Esra Derem Alpata, Öznur Sepin, Nurten Alpata, Özkan Tokman, Özgür Sepin yalnız bırakmadı.
Afyon’un tanınmış iki ailesinin çocuklarının düğünü olunca elbette birçok önemli iş adamı ve siyasetçiler düğünde yerlerini aldılar. Gece boyunca dans edip halay çeken genç çiftin meslektaşları ve arkadaşları izleyenler tarafından bol bol alkış aldı. Ama asıl gecenin sürprizi Hayriye Hancıoğlu’nun arkadaşları renkli kostümleri ile Avukatlar dans ekibi tek kelimeyle mükemmeldi. Önceden hazırlanan dans ekibi daha o gece başka düğünler için teklif almaya başladılar bile. Avukat dans topluluğundan sonra Ekrem Hancıoğlu’nun piste çıkıp dans etmesi gecenin tuzu biberi oldu.
