CHP’nin atanmış İl Başkanı Yusuf Onur Seçme bir avukat.
Yani bir hukukçu, bir adalet adamı.
Hukukçu ve adalet adamı olan birisi adil olur intikamcı değil.
Ben buradan Yusuf Onur Seçme’ye soruyorum 12 Eylül tarihinde aldığın karar Adaletli mi yoksa İntikam hırsıyla mı alındı.
Benim haddime değil sana adalet, hak, hukuk öğretmek.
Onu zaten bu güne kadar öğrenmen gerekirdi.
Ancak öğrendiğin bazı şeyleri unutmuş olabilirsin.
Ben buradan birkaç hatırlatma yapayım.
Belki bundan sonraki hayatında işe yarar ve biraz adil olursun.
Hani bir söz var, “Sana yapılmasını istemediğin şeyi sende başkasına yapma” diye.
CHP’de, “Sana yapılmayan bir şeyi sen nasıl intikam hırsı ile yaparsın?”
Farklı açılardan bir hukuk öğrencisine anlatır gibi anlatayım.
Hak gaspı sana yakışmaz.
Hak, İslam dini literatürüne ait bir kavramdır.
Semantik olarak doğalın ve bozulmamış fıtratın gereği olan her şeyin, hak ettiği yerde sabit olması manasınadır.
Hakk’ın çoğulu hukûk’tur. Her hakkın dayandığı bir hukûk manzumesi vardır.
Hukûk da hakkın yerine getirilmesi için vazedilmiş kurallar manzumesidir.
Birden fazla anlama sahip olan hak kavramı, Kur’an-ı Kerim’de üç yüze yakın yerde geçmektedir.
Allah, hakkın gerçekleştirilmesini ister.
Her türlü hak ihlalleri Hak olan Allah’ın gayretine dokunur.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in yirmi üç sene risalet vazifesi boyunca, hep hak ve adaletin tesîsi için uğraş verdi.
Çünkü o hak ile gönderilen son hak peygamberdi.
İslâm Hukûkçularının hak kavramına yükledikleri bütün tanımlarda “şâri‘in vazetmiş olduğu her bir hakkın mutlaka ya ferdin ya da toplumun yararına matuf olduğu” hususu ortak noktayı teşkil ettiğini görmekteyiz.
Hakka dayanması gereken hukûkun kaynağı, İslâm nazarında ilâhî iradedir.
Bir delile dayanmayan şer’î haktan söz edilemez.
Yusuf Onur Seçme burayı iyi oku.
Konfüçyüs’un dediği gibi; Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma.
Kendin ayağa kalkmak istiyorsan başkalarının da kalkmasına yardım et.
Kendin başarı kazanmayı arzuluyorsan başkalarının da başarıya ulaşmasına yardım et.
Yusuf Onur Seçme burası çok önemli, “Cezalandırıcı adalet anlayışı”
Cezalandırıcı adalet anlayışına sahip olanlar sonuççuluğun hatalı olduğunu düşünecektir.
Eğer biri yanlış bir şey yaparsa, cezanın sonuçlarının ne olacağına bakmaksızın, yapılan yanlış için ceza uygulaması gereklidir.
Yapılan yanlış bir şekilde dengelenmeli veya iyileştirilmelidir ve bu da suçlunun cezalandırılmasını gerektirir.
Bütün suçlu insanlar ve sadece suçlu insanlar cezalandırılmayı hak eder.
Ve bu da adil cezalandırma hakkında güçlü bir önsezi ile örtüşür; SUÇA ORANTILI OLMALI ve sadece suçluları ve bütün suçluları kapsamalıdır.
Ancak, bazen cezalandırıcı adalet için sadece kılık değiştirmiş İNTİKAM olduğu iddia edilir.
Fakat cezalandırıcı adalet ile intikam arasında farklar vardır; BİRİNCİSİ TARAFSIZDIR VE BİR UYGUNLUK ÖLÇEĞİ VARDIR, İKİNCİSİ İSE KİŞİSELDİR VE POTANSİYEL OLARAK ÖLÇEĞİ SINIRSIZDIR.
CHP İl Başkanı Yusuf Onur Seçme elindeki atanmış İl Başkanlığı yetkisini kişisel ve intikam hırsı ile kullandı.
Bildiğiniz gibi bir merkez ilçe başkanlığı seçimi yaşandı.
Hani şu kavgalı, ayılmalı bayılmalı?
Su şişelerinin havada uçuştuğu.
Normalde 10 Eylül’e kadar yapılması gereken Merkez İlçe Başkanlığı seçimi Genel Merkezin talimatıyla 13 Eylül’de yapıldı.
CHP Merkez İlçe Başkanı ve yönetimi aslında bunu ilçe başkanı değil partinin ilgili yöneticisi yapması lazım.
Burada bir ihmal var.
Ancak ihmalin kaynağı aslında CHP Genel Merkezi.
İlk genelgesinde ilçe kongreleri 10 Eylül’e kadar yapılır diyor.
Afyon Merkez İlçe ve birçok yerde 9 Eylül’de kongre yapmak için YSK’ya başvuruyor.
YSK’dan tarih alındıktan sonra CHP Genel Merkezi yeni bir genelge gönderiyor.
Diyor ki, “PARDON” 8-9-10 Eylül tarihlerinde kongre yapmayın, CHP’nin 100 kuruluş yılı kutlamaları olacak.
Afyon Merkez İlçe bu tarihten sonra yeni bir tarih almak için YSK’ya başvurmada bir hata ve ihmali oluyor.
Yeni tarih için gittiklerinde YSK diyor ki 13 Eylül’den önce olmaz.
Bu olaylar olalı yaklaşık 23 gün oluyor.
İl Başkanı Yusuf Onur Seçme 20 gün bekliyor ve 12 Eylül günü Merkez İlçe Başkanı Ömer Akyıldız’ı Tedbirli olarak Kesin İhraç talebiyle disipline veriyor.
Bu bir parti içinde alınabilecek en ağır ceza.
Böyle bir ceza için çok ciddi yüz kızartıcı bir suçun işlenmesi lazım.
4 yıl Merkez İlçe Başkanlığı yapmış birine böyle bir cezayı reva görmek hiç adil değil.
Yusuf Onur Seçme neden böyle bir karar aldı?
Bu kararı kimlerle aldı?
Ya da bu kararın asıl arkasında kim var?
Kongre tarihini zamanında yapılmamasının cezası gerçekten bu mu?
Eğer kongreyi verilen sürede yapmamanın cezası Tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disipline gönderilmekse o zaman sen bir hukuk adamısın.
Bir şey sormak isterim.
Yıl 2017 sen CHP Merkez İlçe başkanısın.
Senin yönetiminde bugün olduğu gibi Hüseyin Kutlu ve Nesibe Çolakoğlu vardı.
Sizde 2017 yılında tarihlerde bir iki gün değişiklik olabilir.
Sende 3 Aralık’ta yapılması gereken Merkez İlçe Kongresini o tarihte değil de 17 Aralık’ta yapmadın mı?
Ömer Akyıldız ile aynı durum.
Hatta Ömer Akyıldız olayında CHP Genel Merkezinin genelgesi tarihin değişmesine neden oluyor.
Senin Merkez İlçe Başkanı olduğun dönemde böyle bir durumda yok.
Sana İl Başkanı bir disiplin cezası verdi mi?
Tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disipline verdi mi?
Madem seçimi zamanında yapmamak Tedbirli olarak kesin ihraç gerektiriyor?
O zaman Yusuf Onur Seçme, Hüseyin Kutlu ve Nesibe Çolakoğlu sizin durumunuz nedir şimdi?
Size uygulanmayan bir kararı siz aynı durumda olan başkasına uygularken adaletli misiniz? Yoksa intikam duygusuyla mı bu kararı aldınız?
Çünkü alınan bu karar çok keskin ve çok ağır bir karar.
Bu cezayı hak etmek için çok çirkin ve yüz kızartıcı bir suç işlenmesi lazım.
Yusuf Onur Seçme il başkanı olabilmek için önündeki en güçlü rakibi olan Ömer Akyıldız’ı böyle bir kararla devre dışı bırakmak adil, hakkaniyetli ve etik mi?
Yoksa intikam hırsıyla alınmış bir karar mı?
CHP üyeleri, delegeleri bu haksızlığa göz yummaz.
Onlar en doğru kararı verirler.
Ancak senin bir adalet adamı olmanın üzerinde kocaman bir soru işareti yaratır.
Seçimi zamanında yapmamak bir suçsa aynı suçu sende işledin.
O zaman aynı adaleti sen kendine için de uygula da görelim senin yiğitliğini.
