Kütahya’da kurulan Güçlü Kadınlar Derneği, Nurcan Duygu’nun Fatih Mahallesi Muhtarı olmasıyla başladı. Derneğinin kuruluş hikayesini dinlemek üzere Cafelife ekibi olarak Nurcan Duygu’yu ziyaret ettik.
Fatih Mahallesi Muhtarlığında buluştuğumuz Nurcan Duygu’nun odası dolup taşıyor. Her gelenle tek tek yakından ilgilenen muhtar hanımla görüşmemiz tam yarım saat sonra oluyor. Gelenler sanki mahalleli değil yakın bir akrabası gelmiş gibi sıcak ve candan bir tavırla karşılıyor. Tane tane onların anlayacağı şekilde konuşuyor.
Nihayet muhtarlık boşalıyor ve sıra bize geliyor. Kendimizi tanıttıktan sonra dernek hakkında konuşmaya başlıyoruz. Nurcan Duygu, “Kütahya’ya hoş geldiniz. Güçlü Kadınlar Derneği nasıl ortaya çıktı sorunuza gelince. Her şey benim muhtar olmamdan sonra başladı. O zamana kadar belli bir çevreye mensup insanlar kendi çevresindeki insanlarla bir arada takılıyorlardı. Ama muhtar olduktan sonra dünyanın sadece bizim etrafımızda dönmediğini gördüm” diye konuştu.
Bir kitapla başladı
Nurcan Duygu, “Muhtar olduktan sonra mahallemde ne kadar çok ihtiyaç sahibi insan olduğunu gördüm. Benim o zamana kadar önceliklerim başkaydı. Bu ay hangi mağazadan kıyafet alsam, şu çanta güzelmiş bir tanede ben alayım, nerede yemek yesem gibi şeyler düşünüyordum. Ve etrafımdaki insanlarda böyle idi. Muhtar olduktan sonra insanların evine ekmek götürmekte güçlük çektiğini gördüm. İşte o zaman bir şeyler yapmak gerektiğini düşündüm. Okuduğum bir kitabın adıydı Güçlü Kadınlar ve orada bir kadının tüm özelliklerini anlatıyordu”
Güçlü Kadınlar Derneği Başkanı Duygu konuşmasını şöyle sürdürdü, “İşte bu diye ayağa fırladım. Kütahya Güçlü Kadınlar Derneği kurmalıyız. Beni kırmayacak ve benimle çalışacak arkadaşlarımı aradım ve derneği 19 Eylül 2015 tarihinde kurduk. Ben üniversite mezunu ve yüksek lisans okuyan biriyim. Kütahya’mızın tanıtımı ve çocuklarımız için neler yapabiliriz diye projeler geliştiriyoruz. İhtiyaç sahiplerine destek olmaya çalışıyoruz” dedi.
Ben Boşnak ve kalabalık bir aileden geldim diyen Duygu, “Ancak muhtar olduktan sonra aslında insanların sevgiden yoksun bir toplum olduğunu gördüm. Buna asla seyirci kalamayız dedik ve insanlara dokunmak, onların hayatlarına küçük güzellikler katmaya başladık. Dernek üyesi arkadaşlarımızla birlikte gitmediğimiz sokak, çalmadığımız kapı kalmadı. Güçlü gelecek güçlü ailelerden, gülü bireylerden oluşur. Bir kişinin bile hayatının değişmesinde bir katkımız olursa işte o zaman bizden daha mutlusu olamaz” diye konuştu.