Afyon çok önemli bir fırsatı maalesef kötü kullanıyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir şehre nasip olmayan kadın vali, kadın belediye başkanı, kadın kaymakamlar, Kadın vali yardımcıları ve ilçe kadın belediye başkanlarımız var.
Türkiye’ye örnek olacak bir işbirliği ve kadın dayanışması bekliyorduk.
Kadın valimiz ve kadın belediye başkanımız el ele, omuz omuza ve sırt sırta verseler Afyon için ne kadar güzel bir imaj olurdu.
Afyon’un efsane kadınları var.
Kadın anaları var.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kadın milletvekillerinden birisi Afyonlu.
Beşinci dönem 8 Şubat 1935’de yapılan seçimlerde meclise ilk defa toplam 17 kadın milletvekili seçiliyor.
Bu 17 kişiden birisi Afyon Milletvekili Mebrure Gönenç.
1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk futbol kadın hakemi Afyonlu Sema Tokat.
Afyon Lisesinde öğretmenlik yaparken futbol hakemliği yapmaya başlıyor.
1968 yılında Afyon Kadın futbol takımı Afyonspor maçı öncesi erkekler masterlerle gösteri maçına çıkıyor.
Dikkat buyurun lütfen kadın futbol takımı erkeklerle maç yapıyor.
Ne kadar modern ve çağdaş bir şehirden bahsediyoruz.
Ve daha onlarca örnek vereceğimiz kadınlarımıza var.
Hepside kendi çapında şehre hizmet etmeye çalıştılar.
Kübra valim ve Burcu başkanım böyle yapmayın!
Biriniz kendine Devlet Ana dedirtiyor.
Diğeriniz Topuklu Efe.
Devlet Ana’ya ve Topuklu Efe’ye bir biriyle didişmek yakışmaz.
Oysa siz iki kadın el ele verseniz bu kadim şehir için ne yapabiliriz deseniz var ya destan yazarsınız.
Ama yok, sizden öyle bir şey göremedik bu güne kadar.
Devlet Ana.
Hem Devlet, hem de Ana her ikisi de şefkatli, anaç, koruyup kollayan demek.
Devlet Ana ne güzel değil mi?
Kübra valim bire birde özünde ne muhteşem sıcak ve samimi bir insansınız bunu biliyorum.
Ama gözlerinizde ve uygulamada serçe görünümlü bir şahin olduğunuzu da görmemek imkansız.
Ama böyle yapmayın ne olur?
Afyon’da iz bırakmış birçok valiler var.
Bekir Aksoy, Muzaffer Dilek, Haluk İmga, Mustafa Tutulmaz, Gökmen Çiçek.
Bu isimler yıllar önce Afyon’da görev yaptılar ve hala adlarından sevgi ve saygıyla anılıyorlar.
Onlarda zaman zaman belediye başkanıyla, İGM Başkanıyla, yerel basınla sorunları oldu.
Ama hiç birisi olayı kan davasına getirmedi.
Devlet ciddiyeti içinde şehre birlikte katkı koymaya özen gösterdiler.
Devlet Valisi olduklarını hissettirdiler.
Bizde sizden Devlet Ana gibi davranmanızı bekliyoruz.
Topuklu Efe.
Belediye Başkanımız Burcu Köksal hala milletvekili gibi davranıyor.
Meclis kürsüsünden yüksek perdeden konuşmasına alışkınız.
Mecliste bu tarz konuşmalar normal ama.
Ama siz artık belediye başkanısınız.
Belediye başkanlığı daha yumuşak ve sakin bir dil gerektirir.
Kürsüye her çıktığınızda deprem şiddeti yaratan konuşmanız çok sert.
Biraz sakin ve anaç olmanızı bekliyoruz.
Tamam, topuklu efesiniz eyvallah ama siz Afyon Belediye Başkanısınız.
Hem bu Efe dediğimiz şey çok da iyi bir şey değil ki?
Devlete, valiye, düzene başkaldırıp dağa çıkmış bir nevi Eşkıya.
Köyleri basıp halkın malına mülküne, yiyeceğine hayvanına çökmüş kişiler.
Bizim Efe’ye değil çalışkan, anaç, sarıp sarmalayacak bir belediye başkanına ihtiyacımız var.
Her fırsatta suni sorunlarla tartışmanın odağında olan birine değil.
Sayılı gün çabuk geçer.
Kübra valim ve Burcu başkanım gelin yeni bir sayfa açın.
Biriniz devletin atadığı vali, diğeriniz halkın seçtiği belediye başkanısınız.
İkinizin de sayılı günleri var.
Sayılı gün çabuk geçer derler bilirsiniz.
Vali hanım bir gece bir kararname ile Ankara’ya dönebilirsiniz.
Başkan hanım 5 yıl göz açıp kapayana kadar geçiyor bakın 10 ay geçti bile.
Afyon’dan Türkiye’ye örnek olacak iki kadın hikayesi yazmak yerine, neden bir birinizin gözünü oyacak gibisiniz?
Neyi paylaşamıyorsunuz Allah aşkına?
Bu şehir sizden çatışma değil hizmet bekliyor.
Bu halk sizden hayatlarını kolaylaştıracak hizmet bekliyor.
Unutmayın biriniz devletin atadığı vali, diğeriniz halkın seçtiği belediye başkanı.
Hani özünde ikinizde memursunuz.
Siz ikiniz tepede didişirseniz size bağlı kurumlarda altta didişir.
Bu durum başta siz vali hanım ve siz başkan hanım size zarar verir.
Sadece size zarar verse vallahi hiç umurumda değil.
Ama Afyon şehrine ve bu şehirde yaşayan binlerce insana zarar veriyor.
İnsanları, STÖ’leri kurumları Kübracı, Burcucu diye taraf olmaya zorluyorsunuz.
Niye biz birinizin tarafında olalım?
Bunu yapmayın.
Kübra valim ve Burcu başkanım biraz sakin olalım.
Afyonkarahisar yıllarca ve defalarca işgal altında kalmış.
Birçok defa yakılmış yıkılmış.
Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğmuş.
8 bin yıllık bir tarih, kültür ve medeniyet şehri Afyonkarahisar.
Zaferin, Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar.
Bir ülkenin namusunun kurtarıldığı ve şaha kalkışının şehri.
Yazıktır vallahi billahi yazıktır günahtır.
Bu güzel şehre ve insanlarına hizmet yarışında olmanız gerekirken gerginliklerin mimarı olmanızı kabul etmiyorum.
İnanın kapalı kapılar arkasında çay kahve sohbetlerinde bu sizin gerginlikleriniz konuşuluyor.
32 yıllık bir gazeteci olarak sizden önce onlarca vali ve belediye başkanı ile çalışmış bir kardeşiniz olarak uyarmak benim görevim.
Başkaları gibi “ne şiş yansın ne kebap” diye bir kenara çekilip izlersem kendime ve mesleğime ihanet etmiş olurum.
Afyon’da yaşayan bir gazeteci olarak, bu şehrin bir sakini olarak, bunları yazmak, köyün delisi misali bana kaldı.
Diğer meslektaşlarım gibi bir kenara çekilip izlemek olmazdı.
Hani bir masal var, iki inatçı keçi.
Benzetmiş gibi olmayayım ama öyle olmayalım.
Ne olur EGO’larınızı, Kibirlerinizi, kaprislerinizi bir kenara bırakın.
Tarihin size verdiği belki de dünyada eşine az rastlanır vali kadın, başkan kadın, kaymakam kadın, ilçe belediye başkanları kadın, baro başkanı kadın, tabip odası başkanı kadın.
Yurda örnek olacak bir imkanı heba etmeyin.
Biliyorum çok uzattım ama içimi dökmek istedim.
Eleştiri ve uyarma hakkımı kullanmak istedim.
Muhtemelen ne vali hanıma, ne başkan hanıma yaranamadık ama olsun.
Ben tarihe bir not bırakıyorum.
Biz bir biriyle kavgalı ve çatışma halinde bir valilik ve belediye istemiyoruz.
Biz birlikte el ele, omuz omuza şehre katkı koyan vali ve başkan istiyoruz.
Bu bizim en doğal hakkımız.