Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz bu dönemde, Bolu Kartalkaya’da gerçekleşen yangın, hepimizi derinden sarstı. Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangında 79 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, özellikle de çocuklarımız yüreğimizi dağladı. Kayak tatili için otele giden ailelerin yaşadığı bu trajedi, bir anne olarak beni derinden yaraladı.
Düşünmesi bile zor bir olay, çocuklar ve gençler yanarak hayatlarını kaybetti. Bu durumun yarattığı acıyı kelimelerle tarif etmek neredeyse imkansız. İnsanları birbirine bağlayan en güçlü duygulardan biri olan aile sevgisi ve kaybı, böyle zamanlarda daha da keskin bir şekilde hissediliyor. Ailelerini kaybedenlerin yaşadığı acıyı anlamak için sadece bir anne baba olmak yeterli değil; insan olmanın getirdiği sorumluluk ve insanın vicdanı olması gerekiyor.Ama nedense bu günlerde yok artık…
Yangının ardından herkes suçu başkasına atma telaşesine düştü. Ancak gerçek şu ki; suçlu kim olursa olsun acılarımız değişmeyecek.
Özellikle Grand Kartal otelin sahibi Halit Ergül ve işletme genel müdürü Emir Aras’ın hesap vermesi ve en ağır cezayı alması gerektiğini düşünüyorum. Yangın sırasında canlarını hiçe sayarak diğer misafirlere yardım eden kahramanlar sayesinde daha fazla can kaybının önüne geçildi. Onlarca kişi otelden sağ çıktı,
Sonuç itibarıyla, bu yangın sadece fiziksel can kaybını değil, aynı zamanda toplumumuzdaki çürümeyi de sorgulamamıza neden oldu. Birbirimize yardım eli uzatmayı unuttuğumuz anlarda belki de insanlık değerlerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.
Umuyorum ki böyle felaketlerle karşılaşmamak adına gerekli dersleri alırız ve gelecekte benzer acıları yaşamayız… Bu ülkenin bireyleri olarak sorumluluklarımız büyük, bunu asla unutmamalıyız…