Türkiye’de zincir market sayısının 40 bine yaklaştığı sanılıyor. Marketler nerdeyse köylere kadar girerken, küçük esnafların en önde gelenleri durumundaki bakkal sayıları ise hızla düşüyor. Denetlenmeyen ve kuralsız şekilde büyümesini sürdüren marketlerde tekneden ekmeğe, flash diskten buzdolabına kadar her türlü ürünü bulmak mümkün.
Afyonkarahisar Modern Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Hakan Dilek, sayısı 30 bini çoktan geçen zincir marketlerin İğneden buzdolabına kadar her türlü ürünün satışını yaparak bakkallardan, küçük işyerlerine, imalatçı sanayi esnafına kadar her noktaya zarar verdiğini belirterek, “Zincir marketler TOGG da satacak mı” diye sordu.
Zincir marketlerin başta bakkal olmak üzere küçük işletmelerin tamamına zarar verdiğini belirten Afyonkarahisar Modern Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Hakan Dilek, Perakende Yasası’nda acilen değişiklik yapılması gerektiğine vurgu yaparak, küçük esnafın yaşatılmasının Türk toplum yapısına büyük katkı vereceğinin de altını çizdi.
Küçük esnafın ezilmesine çözüm bulunmaması durumunda kendisinin şahsi olarak üç harfli olarak adlandırdığı zincir marketlerin kapısına siyah çelenk koyacağını açıklayan Başkan Dilek, ESOB Başkanı Cengiz Üstün ve Madeni Sanatkarlar Odası Başkanı Mustafa Yılmazaslan’dan da esnafların haklarını korumak amacıyla harekete geçmelerini istedi.
Afyonkarahisar Modern Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Hakan Dilek, devletin bel kemiği olan küçük esnafın, zincir marketler karşısında ölüm kalım savaşı verdiğini belirtti. Mağaza sayısı binleri bulan zincir marketlerin en küçük beldeye bile girdiğini, yakında köylerde de şube açarlarsa şaşırmamak lazım geldiğini vurgulayan Başkan Dilek, bu işletmelerin her türlü ürünü satabilmesinin önlenmesini istedi. Bu marketlerin iğneden küçük sandala, motosikletten elektrikli süpürgeye, sakızdan çadıra, flash diskten buzdolabına kadar binlerce ürünü müşteriye sunduğunu, bu durumun küçük esnafın aleyhine olduğunu kaydeden Hakan Dilek, Perakende Yasası’nda acilen değişiklik yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Bir mahallede çok sayıda adı üç harfli olan market bulunduğuna dikkat çeken Başkan Dilek, şöyle devam etti: “Biz küçük esnafın devletin bel kemiği olduğunu biliyoruz. Devlet küçük esnafın milletin çatısı olduğunu biliyor. Bizim adına üç harfliler dediğimiz zincir marketler her sokağı kaplamış durumda. Bunların bilerek, isteyerek ve hiçbir kurala kaideye aldırmadan, istedikleri gibi at koşturarak küçük esnafı olumsuz etkilediğini görüyoruz. İnsanların tek yerden alışveriş etmeyi isteme gibi durumları istismar ediliyor. Şunu da vurgulamak lazım: Bakkal esnafımızın da kendini geliştirmeme sorunu var. Ekonomik temelli bir takım bazı sorunlar var. Biz küçük esnaf olmadan büyük esnafın olmayacağını düşünüyoruz.
Zincir marketler tarafından bu durumun istismar edilerek, küçük esnafların soluğunu kesecek şekilde her şeyi satması doğru bir ticari davranış değildir. Şimdi bir marketin tekne satmasını nasıl değerlendireceğiz? Karavan satmasını nereye koyacağız? Ben sanayide esnafım, emekçiyim, bununla beraber otomotiv üzerine çalışıyorum. Afyonkarahisar’da karavan ve vip araç düzenlemesi üzerine çok büyük tesisler var. Bu iki sektörde Türkiye’de şu anda en hızlı ticaretin döndüğü yer burası. Ancak bu marketlerin karavan sattıklarını görüyorum. Bununla ilgili biz oda başkanı olsaydık, daha farklı pozisyonda cevap verirdik. Bir dönem oda başkanı adayı oldum. Buradan da Mustafa Yılmazaslan’ı esnaf ve sanatkarını korumaya davet ediyorum. O yapmayacaksa ben o girişimi yapacağım. Gerekirse A101, BİM, ŞOK marketlerinin önüne siyah çelenk koymayı kendime hedef aldım.”
Bu marketler artık çığırından çıktı. Bununda biz böyle derken sizin aracılığınızla siyasi bir argüman yapmayıp tüm siyasilerin hükümetin muhalefetin siyaseti de kullanmadan çözüm odaklı bir marketler yasasının çıkmasını düşünüyorum. Avrupa’yı gezip gören arkadaşlarımız vardır. Marketler sabah 10’da açar 8’de kapatır. Ama burada 8’de açıyor 10’da kapatıyor. Bakkal esnafımız ne olacak? Bakkal dediğimiz zaman bakkal mahallenin bekçisidir, güvenliğidir. Şimdi çocuğunu bakkala emanet edersin. Yukarıdan annenin bir ihtiyacı olduğu zaman bakkaldan git oradan 50 lira al gel denir. Bu ahlakımızı da kaybetmiş durumdayız. Market demek o mahalledeki 20 tane bakkala bedel. 20 tane ayakkabıcıya bedel, 20 tane kırtasiyeye bedel. Burada küçük esnafa da şunu dile getirmek istiyorum. Onların kendilerini biraz geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum.”
Başkan Hakan Dilek’in açıklamalarından öne çıkan bazı başlıklar şöyle: “Büyük marketin 8 bin tane bakkalı var. Sekiz bin tane flash disk almak ne demek. Onlar ne yapacaklar? Küçük bakkalların bir butik şeklinde bir takım bazı şeylerin yapılmasını gerektiğini düşünüyorum. Şu anda çok büyük firmalar yine üç harfli. Beldelerde var ilçelerde var. O yüzden bunların da önüne geçmek gerekiyor. Bununla ilgili odalar birliği bir yaptırım ya da ticaret odaları birleşip bir önerge vererekten Meclis’e gidilebilir. Her yere bakkal olmasına gerek yok ama orta noktada düzgün bir işletmelerin yapılacağı bir standart olması lazım. Bir bakkalın en büyük sermayesi kendine oradaki vakti zamanıdır, onun orada oyalanmasıdır.
Esnafımı düşünmek zorundayım. Baktığınız zaman TOGG’u da onlar satsınlar. Devre mülk yapsınlar, otel rezervasyonlarını onlara yaptıralım, bina da satsınlar. İnşallah herhalde TOGG’u da onlar satacaklar. Oldu olacak devre mülk de versinler. Turizm de pazarlasınlar, ev de kiralasınlar.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ‘Ulusal zincir marketler temel gıda ürünleri dışında 70-80 mesleğin sattığı ürünleri satarak piyasada haksız rekabet ortamı oluşturuyor. Bu da piyasada tekel hâkimiyeti ile fiyatların artmasına sebep oluyor’ diyor. TESK, Afyonkarahisar Esnaf Odaları Birliği’nin (ESOB) çatı kuruluşu. ESOB Başkanı Cengiz Üstün’ün de küçük esnafa sahip çıkmasını bekliyorum. Burada Odalar Birliği Başkanım Cengiz Üstün’e büyük görev düşmekte. Bilhassa Mustafa Yılmazaslan Madeni Sanatkârlar Odası’nın başkanı. Yeni bir başkan. İçinde hevesinin olduğunu biliyorum. Esnaf ve sanatkârını daha iyi düşünüp bununla ilgili girişim yapmasını istiyorum. En azından milletvekilleri ile temasa girerek marketlerin ne satacağını karar verilmesini istiyorum.”