İl Gene Meclis Üyesi Haydar Serdaroğlu’nun oğlu Hakan Serdaroğlu ile İsmail Keser’in kızı Müşerrefe Keser muhteşem bir nişan töreni ile evliliğe ilk adımı attılar.
Hani çocukluk aşkım derler ya işte bu nişanın kahramanları da tam öyle bir olay yaşıyorlar. Müşerrefe Keser ile Hakan Serdaroğlu’nun babaları arkadaş. Hatta aynı mahallede komşular. Gel zaman git zaman Anadolu lisesine giderken çocukluk arkadaşlığı Müşerrefe ve Hakan’ın kalplerinin farklı çarpmasına neden oluyor. Ancak her iki tarafta kendilerinde bir birine bunu itiraf edecek cesareti bulamaz.
Her şey bir telefona başladı
Lise bitti üniversite her iki gencide farkı şehirlerde okumaya mecbur bıraktı. Üniversite hayatına kadar her zaman birbirine yakın olan Müşerrefe ve Hakan asıl birbirinden ayrıldıktan sonra kendilerini büyük bir boşlukta hissettiler. Hakan tüm cesaretini toplayarak Celal Bayar Üniversitesinden Müşerrefe’yi aradı. Kısa bir telefon konuşmasından sonra “Ben sana aşığım. Sensiz nefes almakta zorlanıyorum. Benimle çıkar mısın” dedi.
Hakan Serdaroğlu, kendi üzerine düşeni yapmıştı. Rahat bir nefes alıp Müşerrefe Keser’in cevabını bekliyordu. Hatta biraz düşüneyim ben seni sonra ararıma çoktan hazırdı. Ama beklediği olmadı. Müşerrefe Keser, “Neden bu kadar geç teklif ettin” diye küçük bir sitemle birlikte “Evet seninle çıkarım. Seninle her şeye varım” dedi. Aldığı cevap karşısında Hakan’ın neredeyse ayakları yerden kesilmişti. Sadece, “O’da beni seviyor” diye bildi.
Gönlümün mimarı benimle evlenir misin?
Okul bitti her ikisi de Afyon’a döndüler. Artık her ikisinde aileleri olayın farkındaydı. Ama iş hala evlenme teklifi aşamasına gelmemişti. Hakan Serdaroğlu, “Hadi aşkım biraz dolaşalım” diyerek Müşerrefe’yi arabayla gezmeye çıkardı. Bir AVM’ye gideceklerdi. Çevre yolundan gidelim diyerek Ankara yoluna girdiler. Müşerrefe her şeyden habersiz sohbet ederken birden iki dev vincin Ankara yolunun üzerine astıkları pankarta, “Aşkım ne romantik değil mi? Kim bu şanslı kız acaba” dedi.
Pankartta “Gönlümün mimarı benimle evlenir misin?” yazıyordu. Müşerrefe, o pankartın kendisi için hazırlandığından haberi bile yoktu. Hakan biricik aşkına dönerek, “O şanlı kız sensin aşkım” dedi. İşte o anda Müşerrefe’de film koptu. Kendine gelmesi tam 5 dakika sürüyor. Hakan’ın arkadaşları onları karşılıyorlar. Güçlükle kendine gelen Müşerrefe’nin gözerinden mutluk yaşarı akıyordu. Elleri ise resmen titreyerek kısık bir sesle “evet” dedi.
Film böyle başladı. Sonrası Ticaret Borsası Düğün salonunda yapılan nişan töreninde her iki tarafın aileleri ve dostlarıyla vur patasın, çal oynasın dillere destan bir kutlama yapıldı. İşte böyle, onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.