Eğer 1970, 1980’li yıllarda yaşamışsanız ya sağcı ya solcusunuzdur.
Ortası yoktu.
Eğer o yıllarda yaşamışsanız fakir ama gurulu insanlardınız.
Sokaklarda oyun oynayan nesil.
Çeşmelerden su içilen, sokak lambası altında Türkiye’nin ilk gece futbol maçı yapanlardık.
Ben 70’li yıllarda henüz çocuktum sağ soldan anlamazdım.
Ama babam Karaoğlan Bülent Ecevitçiydi.
O yıllarda herkesin bir tarafı vardı.
Hem de öyle böyle değil şimdikinden daha keskin ve acımasız.
Kardeşin kardeşe düşman olduğu bir dönem.
Ben o yıllarda iki şeyin tarafındaydım.
Birincisi Fenerbahçe taraftarı.
İkincisi Ferdi Tayfur taraftarı.
O yıllarda Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Hakkı Bulut gibi birçok sanatçı vardı.
Hepside arabesk sanatçılarıydı.
Ancak bu dört isim başkaydı.
Tıpkı takım tutar gibi, siyaset tutar gibi bu dört sanatçının da hayranları ayrıydı.
Ferdiciler asla Orhan Gencebay’ı dinlemez, kasetini almazdı.
Hele Müslümcüler onlar bambaşka bir boyuttaydılar.
Hakkı Bulutçular biraz daha naifti onlar azınlıktaydı.
Ama Ferdiciler, Orhancılar ve Müslümcüler bambaşkaydı.
Fanatikti.
Ben tam bir Ferdi Tayfur hayranıydım.
Hatta bir ara Ferdi Tayfur’un tüm kasetleri vardı.
O yıllarda arabesk sanatçılarına tek kanallı TRT’de ekrana çıkması yasaktı.
Yılbaşında gece yarısına kadar iki şey için beklenirdi.
Birincisi gece 00.15 gibi dansöz çıkardı o beklenirdi.
İkincisi daha sonra Ferdi Tayfur ya da Orhan Gencebay çıkardı.
Bunlar izlenmeden yatılmazdı.
Neydi o günler değil mi?
18 yaşına geldiğimde Antalya Kemer Tekirova’da otelde çalışıyorum.
Bir duyduk ki Ferdi Tayfur’un tarihi Aspendos tiyatrosunda konseri var.
Arkadaşlarla toplaştık bir minibüs tuttuk ve Aspendos’a yola çıktık.
Yol boyunca Ferdi Tayfur şarkıları söyleyerek.
Aspendos’ta bu güne kadar konser veren sanatçı sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır.
Benim bildiğim Zeki Müren, Ferdi Tayfur ve Tarkan.
Başkada aklıma gelmiyor.
Altın Portakal gibi organizasyonlarda yer alanlar hariç.
Ona bakarsak Aspendos’ta Shakira gibi dünya yıldızını özel bir program için iki şarkı söylemesi için bile Aspendos’a geldi.
Neyse Aspendos’un önüne kadar zar zor gelebildik.
Aspendos tiyatrosu 12 bin kişilik ama içerde 15 bin kişi var.
Dışarıda ise 10 bin kişi.
İçeri giremiyoruz.
O zamanlar sıra dışı bir takım elbisem var.
Ferdi Tayfur’un saz ekibi geldi tam önümde araç durdu ve bir koridor açıldı.
Benim kıyafet onlarınkine çok benziyor takıldım peşlerine içeri doğru gidiyorum.
Güvenlik koridorunu geçtim kimse engellemiyor tam tersi yolumu açıyorlar.
Bir minibüs dolusu arkadaşımı sattım kapı önümde üç adım kaldı sonrası Aspendos’un içi ve Ferdi Tayfur’un kulisi.
Bizim arkadaşlardan şerefsizin biri “Ömer nereye gidiyorsun?” demez mi.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Güvenlik beni enseledi ve dışarı attı.
Hayatımda gazetecilik nedeniyle dünyanın en ünlülerinin olduğu çok özel programlara katıldı.
50 kişilik çok özel iç çamaşırı defilesinden tutunda birçok dünya yıldızının konserine gittim.
İçimde kocaman bir uhte olan 50 yıldır hayranı olduğum Ferdi Tayfur konserine gidemedim.
Onu sahnede canlı izleyemedim.
Ve artık izleme şansımda hiç yok.
Ama sonsuza kadar kalbimdeki Ferdi Tayfur ve Fenerbahçe aşkı bitmeyecek.
Şarkılarıyla yaşayacağız.
Ruhun şad olsun mekanın cennet olsun Ferdi Tayfur.
Sahi siz kimin hayranıydınız?