Hatırlayanlar bilir yerel seçimler öncesi gazetede köşe yazarken kendimi belediye başkan adayı ilan etmiştim.
Tıpkı gerçek bir aday gibi her gün Afyon’a dair projelerimi açıklamış ve detayları ile yazmıştım.
Gerçekten Afyon Belediye Başkanı olsam onların birçoğu hayata geçirilecek projelerdi.
Şimdi oradan yola çıkarak ben Afyon Belediye Başkanı olsaydım ne yapardım?
Mesela son günlerde yapılan iki tane Atatürk heykeli tartışma konusu oldu.
Her fırsatta Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı kendi belediye başkanı gibi savunan İYİ Parti İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu bile eleştirmek zorunda kaldı, “Ne Atatürk Atatürk, ne at at benziyor” diye.
Yerden göğe kadar hakkı var.
Sadece o değil o kavşaklardan geçen herkes eleştirdi.
Bir kesim, CHP’ye ve Burcu Başkana toz kondurmamak için sesini çıkarmadığı için sanki Atatürk’ten rahatsız olunuyormuş gibi bir ortam yaratmaya çalıştı.
Atatürk’ten kimse rahatsız olmaz, ancak kötü bir çalışmadan herkes rahatsız olur.
Birincisi Atatürk’ün her kavşakta heykelinin olmasının kimseye bir faydası yok.
Atatürk’ün buna hiç ihtiyacı yok.
Ben Afyon Belediye Başkanı olsam böyle yapmam.
Yıllardır büyük bir hayalim var onu hayata geçiririm.
Uydukent’te bulunan kapalı pazar yeri var.
Çok da kullanılan bir pazar değil.
O pazarı iptal edip oradaki pazar yerini biraz daha büyüterek yeni bir projeye dönüştürürüm.
Zafer Yolu Müzesi haline getiririm.
Ne demek Zafer Yolu Müzesi?
Hani malum Cumhuriyet’in kazanıldığı topraklardayız diye sağa sola yazıyoruz, her fırsatta kürsüden konuşuyoruz ya.
Bir ülkenin kurtuluş ateşinin yakıldığı, büyük taarruz’un emrinin verildiği, zafere giden yolun, ülkenin namusunun kurtuldu şehiriz ya.
100 yıl geçti ama bu konuda hiç kimse bir şey yapmadı.
Öyle bir Zafer Yolu Müzesi yapardım ki uluslar arası bir yarışmayla.
Dünyada benzer müzelerden örneklerle uluslar arası bir müze olması için tüm imkanlarımı zorlardım.
Öyle bir müze yapardım ki Türkiye’nin her yerinden her gün otobüsler dolusu insanlar turlarla oraya gelsinler.
Giriş elbette paralı, beş yıla kalmaz tüm masrafını ziyaret ve alışverişten çıkartır.
Hatta yap işlet devret modeli ile belediye kasasından tek kuruş harcamadan bile yaptırırdım.
Bu müze ile Afyon’a gelmek için insanların bir bahanesi olacak.
Okullar, dernekler, turlar yönünü Afyon’a çevirecek.
Oteller, lokantalar, sucuk ve lokumcular ve diğer esnaf bu işten para kazanmaya başlayacak.
Şehrin ekonomisine direk katkısı olacak bir müze.
Müzenin giriş kapısından çıkışa kadar zafere giden yol öyle bir kurgulanacak ki bazı yerlerde canlandırmalar, bazı yerde efektler, bazı yerde kurşun ve bomba sesleri, bir tarafta Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları cephe cephe, adım adım o müzede yaşayacak.
Zafer Yolu Müzesi’nden çıkan yarım saat kendine gelemesin.
Zaferin nasıl kazanıldığını yaşayarak görerek iliklerine kadar hissetsinler.
İşte o zaman bu şehre yapacağınız en büyük Atatürk yatırımı o olur.
Atatürk’ü hiç sevmeyen varsa bile en azından saygı duyacakları bir çalışma olur.
Zaferin Kazanıldığı, Cumhuriyet’in kazanıldığı topraklarız diyoruz ama bu konuda nedense hiç kimse bir adım atmıyor.
Ben Afyon Belediye Başkanı olsam yapacağım ilk icraatım Zafer Yolu Müzesi olurdu.
İşte o zaman tarihe adım altın harflerle yazılır.
Ne dersiniz? Tartışma konusu olan Atatürk heykelcikleri mi? Zafer Yolu Müzesi mi?