Uzun süre yazmayınca o kadar çok yazacak konu birikti ki nereden başlama bilemedim.
Siyaset bir tarafta, iş dünyası diğer tarafta.
Gazlıgöl bataklığı can yakıyor.
Hangi belediye başkanı ne kadar borç bıraktı.
Hangi başkan borçtan kafasını kaldıramıyor.
Daha senesi dolmadan hangi belediye başkanı illallah dedirtti.
Dedik ya nereden başlasak bilemedim.
Ama son günlerde hangi iş adamıyla bir araya gelsek duydun mu?
Diye başlıyor.
Hangisini demek zorunda kalıyorum.
Malum son dönemde konkordato ilan etmek moda haline geliyor.
Ülke genelinde canı sıkılan konkordato diyor.
Sanki elim sende der kadar kolay.
Bir birini ebelemek gibi.
Hiç utanmadan sıkılmadan konkordato ilan ediyor.
Konkordato ne demek?
Batık durumdaki şirketlerin borçlarını karşılayabilecekleri alacaklıyla yapılandırma işi diye biliriz.
Yani “Borcum borç ne inkar ederim ne de öderim” al alabilirsen anlamına geliyor.
Elbette gerçekten iyi niyetli olanlarda vardır onlar konumuz dışı.
Ama bu işi fırsata dönüştürüp üçkağıt yapanlara sözümüz.
Konuya böyle bir giriş yapalım.
Sonrada Afyonlu hangi firma, hangi devlet bankasına büyükçe bir kazık attıktan sonra konkordato ilan etmiş onu öğreneceğiz.
Kamu bankası deniz yemeyen domuz ya.
Afyonlu bir firma gitmeden önce hangi banka müdürünü de batağa çekti.
İşin içinde bir anlaşma var mı?
Yoksa konkordato öncesi önce voleyi vurup sonra konkordato ilan edeyim diyen fırsatçı şirket kim.
Kamu yani büyük vurgun yiyen devlet bankası kim?.
Afyon’da yılın skandalı mı desem.
Yoksa Afyonda yılın vurgunumu?
Bilemedim.
Kapalı kapılar arkasında konuşulan bu skandalı tek tek gün yüzüne çıkartalım bakalı.
Neler olmuş neler.