Obezite, günümüzde sağlığın en büyük tehditlerinden biri haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanan obezite, bireylerin hayat kalitesini direkt olarak etkilemekte ve birçok sağlık sorununa zemin hazırlamaktadır. 4 Mart Dünya Obezite Günü vesilesiyle, obezitenin nedenleri, etkileri ve bu hastalıkla mücadelede uygulanabilecek yöntemler üzerinde durulması gerekiyor.
Beden Kütle İndeksi (BKİ) ile ölçülen obezite, vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanır. BKİ 25’in üzerinde fazla kilolu, 30’un üzerinde ise obezite olarak değerlendirilir. Bunun yanı sıra, bel çevresi ölçümleri de sağlık risklerini belirlemede önemli bir kriterdir. Kadınlarda 80 cm, erkeklerde 94 cm’den fazla bel çevresi riski artırırken, kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm’den fazlası obezite olarak kabul edilmektedir.
Obezite, hipertansiyon, tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi birçok hastalığın riskini artırması bakımından ciddi bir sağlık sorunudur. Dünya genelinde obezite oranı alarm verici seviyelere ulaşmış bulunmaktadır. 2021 raporlarına göre, 2016 yılında dünyada erişkinlerin %39’u fazla kilolu ya da obezken, 2030 yılına kadar bu oranların 1 milyara ulaşması beklenmektedir. 2022 yılı itibarıyla DSÖ tarafından yapılan değerlendirmelerde, erişkin nüfusun %43’ünün fazla kilolu veya obez olduğu belirtilmektedir.
Bu yılki Dünya Obezite Günü’nde belirlenen tema olan “Sistemleri Değiştir, Sağlıklı Yaşa” vurgusu, obezite ile mücadelede bireysel çabaların yanı sıra sağlık ve gıda sistemlerindeki değişimlerin de ele alınması gerektiğini göstermektedir. Tek başına yapılacak müdahalelerin yetersiz kalacağına dikkat çekerek, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması gerektiği ifade edilmektedir.
Sağlıklı yaşam için, yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapmaları önerilmektedir. Çocuklar için ise bu sürenin günde en az 60 dakikaya çıkması önem arz etmektedir. Ayrıca, besin seçimlerinde bireylerin sağlık durumu, yaş ve cinsiyet gibi faktörlere dikkat ederek seçim yapmaları gerekmektedir.
Obezite tedavisinde ise multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi şarttır. Tıbbi beslenme, egzersiz terapisi ve davranış değişikliği tedavisinin kombinasyonu, obezite ile mücadelede başarı sağlamaktadır. Uzman bir ekip tarafından bireylerin ihtiyaçlarına uygun beslenme planları ile sürekli destek sağlanmalıdır. Ayrıca, obezite danışmanlığı hizmetleri, aile hekimleri aracılığıyla gerçekleştirilebilmektedir.
Bu önemli günde, obezitenin önlenmesi ve kontrol altına alınması için gerekli adımların atılması ve bireylerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir yaşam için her bireyin üzerine düşen sorumluluğu alması önemlidir. Sağlığınızı korumak ve obezite ile mücadele etmek için aile hekiminizden ve sağlıklı hayat merkezlerinden bilgi ve destek almayı unutmayın.