Gazeteciler şehrin çimentosudur birleştirici kaynaştırıcı bir özelliği vardır.
Her kesimle ilişkileri olan, iyi kötü ayırt etmeden habercilik ve gerçekler için herkesle görüşür.
Yazılan bir haber sadece o günü anlatan bir olay değildir.
Elli yıl, yüz yıl sonrada insanlar bugünümüzü öğrenmek için kaynaklara bakacak.
En iyi kaynak gazetecilerin yazdıkları haberler ve yazılardır.
Gazeteciler sadece bir şehrin çimentosu değil aynı zamanda almanağı, belleği, kara kutusudur.
Dedik ya her kesimle görüşen, oturup kalkan tek meslektir.
Mesela biz gazeteciler tüm partilerin kapısından içeri girip il başkanıyla konuşuruz, haber yaparız, toplantılarına katılırız.
Hepsiyle merhabamız, selamımız vardır.
Çay kahve içmişliğimiz vardır.
O nedenle biz gazetecilere bazen üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiremediğimizi düşünüyorum.
Bu şehre ve ülkemize karşı sorumluluklarımız var.
Haber peşinde koşmak, güncel geçim derdine düşmek, iş kaygısı sosyal medyanın acımasız rekabeti bizi bazen özümüzden uzaklaştırıyor.
O nedenle bir adım atma zamanı geliyor.
Tüm kaygılardan uzaklaşıp bizim gazetecilik formatlarına dönmemiz ve sorumluluklarımızı yerine getirmemiz lazım.
Bir şeyler yapmak lazım, bir şeyler yapma zamanı.
O zaman bizde kolları sıvayarak Afyonkarahisar’a borcumuzu ödemek için bir adım atıyoruz.
Sloganımız “Mesele Afyonkarahisar’sa Gerisi Teferruat”
Bir şey daha dedik, “Tatlı yiyelim tatlı konuşalım”
Gazeteciler olarak Afyonkarahisar’da güzel bir işe adım atıyoruz.
Şehrin siyasi partilerinin il başkanlarını yarın ayın 3’ünde Saat 3’de Anadolu Basın Birliği Şubesi olarak aynı masa etrafında topluyoruz.
Tüm il başkanlarımızı bizzat arayıp davetimizi yaptım.
Bir kişi olsun ben gelmem demedi.
Bize güvendikleri için teşekkür ederim.
Herkes iyi bir şeye bir adım atmak istiyor.
Biz gazetecilerde o adımın atılması için kapılarımızı kıymetli il başkanlarımıza açtık.
Bugün 3 Eylül saat 3’de İl başkanlarımızla tatlı tatlı sohbet edeceğiz.