Bir dönem çok fazla üniversite yazıları yazıyordum.
Özellikle rektör ve yönetim kadrosunun canını biraz sıkıyorduk.
Biraz uzak kaldık ama eskiden bilenler zaman zaman yardım istiyor.
Bir gurup öğrenci kardeşlerim ziyaretime geldiler.
Ulaşımdan kiraya birçok şeyden bahsettiler.
Daha önce defalarca yazdım, ‘Neden öğrenci dostu bir şehir olamıyoruz?’
Ne demek öğrenci dostu?
Şehrimize gelen öğrencileri, gençleri, çocukları kendi kızlarımız oğllarımız gibi görmek.
Öğrencileri yolunacak kaz, kazanılacak para gibi görmemek.
Kötü kötü bodrum katlarını villa fiyatına kiralamaya kalkmamak.
Cafelerde öğrencileri çalıştırıp bir döner parası vermemek.
Ulaşımda sadece 50 kuruşluk bir liralık indirim değil %50 indirim yapmak.
Bunları yapmazsanız öğrenci şehirden nefret eder.
Bu bakımdan Erenler diye bir bölge gelişti.
Öğrenci şehre gelmez oldu.
Birçok cafe sinek avlıyor.
Şehirde oturan öğrenci kalmadı.
Ama Erenler’de çare olmadı.
Duyuyoruz fuhuştan uyuşturucuya birçok kötü şeyle anılıyor.
Mirasyedi şehir veletleri orada kendine garsoniyer açtıklarını bilmeyen yok.
Sonuç?
Görmedik, duymadık, bilmiyoruz.
Yani üç maymun olayı.
Neyse konumuz bu değil.
En azından şimdilik.
Bugün konu KYK Çiğiltepe Öğrenci Yurdu.
Bildiğiniz gibi ülkenin birçok yerinde öğrenci yurtlarında öğrenciler yediklerinden zehirleniyor.
Sıra ne zaman Afyon’a gelecek diye bekliyoruz.
Bir süredir Çiğiltepe öğrenci yurdunda kalan çocuklar yemeklerden şikayetçiler.
Kötü ve pis koktuğundan dolayı birçoğu yemiyormuş.
Ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler burunlarını tıkayarak mecburen yurt yemeklerini yemek zorunda kalıyor.
Ve o kadar endişeliler ki, “Çok şükür bu günde zehirlenmedik” diyerek dua ederek okula gidiyorlar.
Bugün olmadı ama yakında sıranın onlara geleceğinden endişe ediyorlar.
Bu durum geçen yıldan beri devam ediyormuş.
Şikayetler üzerine müfettişler geliyor.
Bir süre düzelir gibi olmuş ama sonra yine aynı hamam aynı tas kalitesiz ve pis kokulu yemeklere devam.
Bu konuyla kim ilgileniyorsa işte buradan uyarıyorum.
Yarın bir gün burada ve diğer yurtlarda bir zehirlenme olayı olursa yine üç maymunu oynamayın.
Bakın şikayetler bana kadar geldiyse size zaten gelmiştir.
Kimse görmedim, duymadım haberim yoktu demesin.
Bu yemek işi kimdeyse kardeş sende bir zahmet adam gibi yemek yap.
Orada okuyan çocuklar insan.
O çocukları kendi evlatların gibi gör.
Onları rant, haksız kazanç elde ettiğin bir mal gibi görme.
Yurt yöneticileri siz o çocuklarla oturup aynı yemekleri yiyor musunuz?
Afyonkarahisar Gençlik Spor İl Müdürü İsmail Kasapoğlu bu konuyla yakından ilgilenecektir.
Böyle bir şeye izin vereceğini sanmıyorum.
Bu konuyla alakalı Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakaş’a da sorumluk düşüyor.
O öğrenciler sizin öğrencileriniz.
Size emanet.
Lütfen emanete iyi bakın.
Yemek sorununa dikkat buyurun.
Bir zehirlenme, bir olay olmadan çözüm üretilsin.
Sanırım bu konuda Afyon Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı’na da görev düşüyor.
Devlet Ana diye lakap takıldı ya.
O öğrenciler Afyon’a okumaya gelirken sizlere emanet değil mi?
Siz de bir öğrenci annesisiniz.
Devlet Ana vali olarak öğrenci evlatlarınıza sahip çıkın.
Onların başına bir iş gelmeden çözüm bulun.
Hadi bakalım herkese afiyet olsun.
Yemekleriniz yerken KYK Çiğiltepe yurdunda kalan öğrencilerin akşam yemeğini düşünün aldığınız her kaşıkta.