Türk tiyatrosunun dahi adamı İrfan Kangı’nın Cafelife Bayram sayısı için özel röportaj yaptık. Fahri Afyonlu olan İrfan Kangı, koronavirüslü günlerde ne yapıyor, yeni oyunlar var mı, tiyatroya nasıl başladı, Afyon seyircisi hakkında ne düşünüyor, kafamıza takılan tüm soruları yazıp gönderdik. Ama İrfan bu, her soruya bir video çekerek cevap verdi. Bu güne kadar yüzlerce röportaj yaptım ama böylesini hiç yapmamıştım. Ne diyelim pratik adam.
Ömer
Mazi
Koronalı günlerde İrfan Kangı ne yapıyor Evde kalmak nasıl bir duygu?
Ömer Ağabey selamlar, yazmaktansa videolu cevap daha hızlı olur diye böyle yaptım. Koronalı günler tek kelimeyle iğrenç. Yaptığımız işi özledim, tiyatroyu özledim, seyirciyi özledim. Çalışırken evde kalmak güzeldi ama çalışmadan evde kalmak, hiç bir şey üretmeden evde kalmak hiç hoş değil. Gündüz evde ne yapıyorum aslında bir rutin oluşturmaya çalışıyorum. 17 ile 19 arası Cem Kılıç’la birlikte karşılıklı görüntülü aynı anda spor yapıyoruz. Arkadaşlarla Fifa turnuvası çok yapmaya başladık, onun dışında yeni bir oyun yazıyorum. Bol bol film izliyorum dizi izliyorum, yeni oyunlar okuyarak zaman geçiriyorum.
Evde kalmayı farklı video olayları ile paylaştın takip ettik ama bu süreçte yeni oyun ve proje yapmak için zamanın oldu mu?
İlk soruda kısaca bir oyun yazdığımdan bahsetmiştim. Evet yeni bir oyun yazmaya başladım. Adı son gülüşte aşk olacak büyük bir ihtimal. İlk perdenin sonlarına geldim. Bu süreçte yeni bir oyun çıkartmış olacağım. Belki yaz aylarının da araya girmesiyle yakında sahne olmayacağına göre belki bir oyun daha yazmayı düşünüyorum. Evdeki videolar vakit geçsin diye komiklikler yapak için videolar çekiyoruz.
Son yıllarda tiyatroya ilgi artmaya başladı bunu neye bağlıyorsun?
Evet son yıllarda tiyatroya ilgi arttı. Bunun nedeni artık televizyonlarda çok eğlenceli şeylerin kalmamış olmasından kaynaklanıyor. Komedi dizisi yapılmıyor, eğlenceli işler azaldı. 50-60 lira gibi fiyatlara televizyonda sinemadan tanıdığınız sevdiğiniz oyuncuları canlı izleyip bol bol kahkaha atma imkanı bulacağınız tek yer tiyatro. İnsanlar biraz televizyonlardan da sıkıldı. Film ihtiyaçlarını çeşitli platformlardan gideriyor. Ama tiyatro ihtiyacını giderebileceği bir yer yok. Birde gerçekten çok prodüksiyon yapıldı, çok başarılı işler oldu. Kulaktan kulağa insanlar bu oyun çok güzelmiş buna da gidelim demeye başladı. Bu nedenle tiyatroya bir ilgi alaka oldu. Televizyondaki işlerin kötü gitmesinden dolayı birçok dizi oyuncu tiyatro sahnelerine dönmeye başladı. Bu da tiyatroya ilgiyi arttırdı.
Afyon özel tiyatroyu sevdi, sende 3 oyunla 4 kez sahneye çıktın. Kadın Kafası, Kaç Baba Kaç 2 kez üst üste ve Şaşkın Aşıklar Afyon seyircisin, nasıl buldun ve Anadolu’nun tiyatroya ilgisi genel olarak nasıl?
Evet Afyon’a sık sık geldik. Ben 3 oyunla 4 kez sahneye çıktım. Afyon seyircisi her geldiğimizde dolu salonlarla bizi karşıladığı için unutulmaz bir yer oldu. Anadolu’da tiyatro sevgisi bam başka olmaya başladı. Biz İstanbul’da bilet satmaya çalışırken Anadolu şehirlerinde hep dolu salonlara oynuyoruz. İnsanlar bizi bağrına basıyor kucaklıyorlar. Burada en büyük pay siz organizatörlere düşüyor. İlk intibayı siz sağlıyorsunuz, ilk bağlantıyı siz kuruyorsunuz, sizi sevmeseler bizi ne kadar severlerse sevsinler gelmezler. Anadolu’da tiyatroya ilgi var. Afyon’da bizim kalelerimizden, unutulmazlarımızdan evlerimizden biri oldu. Her yıl üç dört oyunla Afyon’da olmak bizim için çok harika. Burada sana çok teşekkür ediyorum bizi Afyon seyircisiyle buluşturduğun için.
1 Temmuz’da tiyatro, sinema ve düğünlere olan yasak kalkıyor. Korona’dan sonra salon etkinlikleri eskisi gibi olur mu?
En büyük dileğimiz ve isteğimiz tabi ki eskisi gibi olması ama biraz zaman alacak galiba. Sosyal mesafe olayından dolayı salonlarda yarı kapasiteyle başlayacak her halde. İnsanlar ilk başta salona girmeye çekine bilir. Eski şaşalı döneme dönmesi Aralık sonunu bulacaktır. Sanat her zaman yolunu bulmuştur. Tüm zorluklara ve baskılara rağmen virüsle de başa çıkacaktır. Aşının bulunması, bağışıklılık kazanılmasından sonra insanlar yine yan yana gelip tiyatro izleyecektir.
Afyon UNESCO Gastronomi şehri oldu bu konuda Afyon mutfağını nasıl buluyorsun
Afyon gastronomi şehri olmayacak da neresi olacaktı ki. Türkiye’nin her tarafı ayrı bir güzel ama Afyon başka. Turneye giderken uf Afyon’dan sucuk alırız kaymak alırız, lokum alırız diye hevesle gittiğimiz bir yer. Afyon’un zaten bu güne kadar gastronomi şehri olmaması UNESCO’nun ayıbı. Afyon’un kaymağı ve sucuğunun tadını başka bir yerde almanız imkansız. Yemekleri zaten mükemmel. Afyon Biz Tiyatro severler ve mide severler için bulunmaz bir nokta.
Ve önümüz bayram bu bayram nasıl olacak?
Önümüzdeki bayram enteresan bir bayram yaşayacağız. Büyük bir ihtimalle İstanbul’da sokağa çıkma kısıtlaması olacaktır. Aile büyüklerimiz ve dostlarımızı ziyaret edip sarılamayacağız. Görüntülü konuşup uzaktan hasret gidereceğiz. Bundan sonraki bayramlar sağlıklı sıhhatli olsun önemli olan o dur. Daha az bir kayıpla atlatalım önemli olan bu. Sarılmanın, akraba ziyaretlerinin önemini anlayacağız ama daha sonraki bayramlarda bunun acısını çıkartırız. Bayramın getirdiği güzellikleri bu bayramda yaşayamayacağız. Evet bu bayram biraz hüzünlü geçecek belki ama bundan sonraki bayramlarda eski güzel bayramlarımız gibi olacaktır. Senin vasıtanla Afyon, Kütahya, Uşak ve Eskişehir’de bulunan herkesin bayramını kutluyorum
