Gündemde ne var?
Neler yok ki !!!
Yemin ediyorum artık yetişemiyorum.
Bir hafta içerisinde yazacağım konuları seçmekte zorlanıyorum. Elime kalemi alıp yazmaya başladığımda, daha önemli daha başka bir konu güm diye oturuyor. Of ya bunu yazmam gerek diye tam yoğunlaşıyorum başka bir konu kafamıza taş gibi düşüyor.
Şöyle başlasam….
Kadın olarak, kadınlar hakkında verilen olumsuz kararların karşısında durduğumu göstermek için en doğru başlangıç bu olur. Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.
İyi ne kadar güzel işte.
Toplumun eğitimi kadınların sorumluluğunda…
Çünkü bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz.
Bir kadına eğitirseniz bir kuşağı eğitirsiniz.
Peki o halde kadınlardan ne istiyorsunuz?
Nedir bu kadın düşmanlığınız?
Mustafa Kemal Atatürk kadınlarla ilgili görüşlerini 1926 yılında Medeni kanun’un kabulünü sağlayarak her konuda ve ileri düzeyde kadınlara medeni haklar tanımıştır.
Ama bu hakların yok edilmesi için uğraşan bir takım güruh hâlâ sahnede.
Son 10 yılda kadın cinayetleri büyük artış göstermiş ve 2019 yılı 474 kadın ölümüyle son 10 yılın rekorunu kırmıştır.
Uluslararası bir sözleşme olan İstanbul sözleşmesi “yaşatır ” dedik. Ama hazmedemeyip bir gecede iptal ettiniz. Halbuki imzalayan siz değil miydiniz? Kanunlarımız zaten korumuyor kadını.
Yok kravat takmış mış,
Yok iyi hal miş miş,
Yok namusunu temizlemiş miş…
İnanılır gibi değil.
Tek kişinin karar verme mekanizması haline dönüşmüş bir ülkede;
Demokrasi kalmamış, hak, hukuk, adalet yok olmuş, ekonomi dibe vurmuş,
Sınıf başkanı seçer gibi Merkez Bankası başkanlığı çocuk oyuncağına dönüşmüş,
Dolar, Euro, altın almış başını gitmiş,
insanlar mutsuz umutsuz….
Üzerine bir de pandemi…
Yok ya biz ölelim, sizin öldürmenize gerek yok
Biz ölelim.
Asıl anlamadığım bazı kadınların bunu kabul etmesi yani kendini yok sayması.
Pek çok sokak röportajları ve sosyal medya paylaşımlarında görüyorum ve izliyorum ki İstanbul sözleşmesinin ne olduğunu ve içeriğini bilmeden iptal olduğunu sevinen kadınlar var.
Ya da birilerine yaranmak için boş konuşan kadınlar…..
Zaten uzun süredir iç açıcı olmayan bir noktada iken şimdi kadınların kazanımlarını yok saymak karanlığa bir adım daha atmaktır.
Lütfen Hanımlar İstanbul sözleşmesinin ne olduğunu okuyun.
Kadınları nasıl koruma altına aldığını bilin.
Yoksa kendinizi yok edeceksiniz….
Lütfen alttaki fotoğrafa ve İngiliz kadınların ellerinde taşıdıkları pankarta bir bakın.
Ne demek istediğimi o daha güzel özetliyor.
Sevgisiz kalmayın…
