Kadınlar insanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır.
Yıllardan beri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Tarihçesini sanırım hepimiz biliyoruz.
8 Mart 1857’de New York’taki bir dokuma fabrikasında çalışan işçi ve emekçi kadınların haklarını ki! bu haklar 16 saatlik çalışma süresinin 10 saate indirilmesi ve ücret artışı yapılması istekleri ile yaptıkları eylem ve bu eylemde çıkan yangında 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesi 8 Mart’ı anma günü olarak tarihe geçirmiş. Zamanla değişime uğrayarak kutlama günü gibi bir olguya dönüşmüş.
Şöyle bir düşünüyorum da, kadınlar için neler yapılmış… Anneler günü, Sevgililer günü, Kadınlar günü, Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi günü ve aklıma gelmeyen bir sürü gün.
Neden diyorum? neden arada sırada sembolik günler oluşturuyoruz. Kadınlar sizden özel bir şey istemiyor. Onları sevin, saygı duyun ve en önemlisi önemseyin değer verin yeter.
Çok basit ya çok basit “Değer verin”
Dünyanın yarısı erkek yarısı kadın
Olup olacağı iki cinsiyet. Erkeklere her şey doğuştan verilmiş ama kadınlara verilen her bir hak sanki bir lütuf gibi gösteriliyor. Erkeklerin yaptığı hiçbir şey ayıp ya da günah olmuyor ama kadınların yaptığı her şey suç.
Üstelik kadınlar sürekli olarak fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik tacize uğruyorlar. Son yıllarda ise kadın cinayetlerinde ki artışlar inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği haklar yavaş yavaş ellerinden alınmaya çalışılıyor. Kadın cinayetlerinin abuk sabuk bahaneleri ise akıl almaz seviyelere ulaştı. Biz kadınların üzerindeki onca sorumluluğunun üzerine bir de kadın haklarını savunmak, kadın cinayetleri ile mücadele gibi olgular eklendi. Neye ve kime karşı mücadele edildiği ise açıkçası kadınların gerçekten ikinci sınıf bir insan durumuna düşürüldüğünü gösteriyor.
Sorunun çözümü yönünde somut adımlar atılmadığı için maalesef kadın cinayetleri hâlâ devam ediyor.
Oysaki kadınlar insanlığın varoluş nedenidir. Onlar anadır, eştir, kız kardeştir.
Onlar yerlerde sürüklenmeye değil omuzlar da yükselmeye layıktır.
Büyük usta Neşet Ertaş’ın dediği gibi “Kadın insandır biz insanoğlu”
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun….
Sevgisiz kalmayın
